Geceleri uyuduğunda, düşünceleri onu hiç bilmediği kişilere getirdi. Kan renkli eller, tekrarlanan çığlıklar, kaçınılmaz sonlar … ama uyandığında bile, bu kabus gölgeleri işe yaramadı. Aldığı son emir, gerçeklik ve hayal gücü arasındaki sınırlar yavaş yavaş seyreltildikçe her şeyi değiştirdi. Amaç yas tutuyordu. Yalnız ve savunmasız. Ölüm yıllardır onun için sadece bir işti. Hissetmesi için bir yer yoktu. Ancak, bu sefer biraz farklıydı. Dosyada gördüğü yüzün geçmişinde bir şeyler vardı. Bilmediği aşinalık, hatırlamadığı bağ … işini yapmadan önce, gerçekte olanı çözmüş olmalıydı. Çünkü bu normal bir cinayet değildi.